Güzel bir gülümseme, her bireyin istediği ve hayatına pek çok avantaj sağlayan önemli bir görünüm özelliğidir. Göze hitap eden ve iletişim yönünü kuvvetlendiren bir gülüş için pek çok insan estetik tasarım uygulamalarına başvurmaktadır. Genellikle gülüşünden memnun olmayanlar, diş ve diş etlerinde çeşitli rahatsızlıklardan dolayı şekil bozukluğu söz konusu olanlar için estetik diş hekimliğinin büyüyen bir alt dalı olan gülüş estetiği çözüm sunmaktadır.
Gülüş estetiği, bir diğer adıyla gülüş tasarımı, farklı nedenlerden dolayı estetik açıdan görünümü zayıf olan dişlerin ve diş etlerinin, kişinin genel yüz karakteri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanmasıdır.
Dişlerin, diş etlerinin ve dudakların, tasarlanan estetik gülüş şeklini kazanması için yapılan bu uygulamalarda dudak yapısı, diş rengi, diş hatları, diş dizilişi, diş eti seviyeleri, burun hatları ve yanak gibi tüm yüz hatları birlikte değerlendirilir. Diş hekiminizin tüm bu özelliklere göre güzel bir gülüş görünümü sunan benzersiz bir tasarım oluşturma ve uygulama sürecidir.
Ağız ve diş sağlığı polikliniklerinde en çok üzerinde durulan uygulamalardan birisi olan gülüş tasarımı, multidisipliner bir yaklaşımın uygulandığı estetik tedavidir. Kişiye özel bir tasarım gerektiren bu işlem, diş beyazlatma, diş eti estetiği, dudak estetiği ve yanak estetiği gibi farklı çalışmaların bir bütünüdür. Bu nedenle sürecin ne kadar süreceği hakkında net bir söylemde bulunmak doğru bir yaklaşım olmaz.
Diş hekiminize başvurduğunuz ilk görüşmede muayene yapılıp, dişlerin pozisyonu ve açıları ile ilgili bilgiler toplanır ve fotoğraflar çekilir. Dijital ortamda bu görüntüler üzerinde özel çalışmalar yapılarak kişiye özgü bir tasarım hedefi ortaya konur. Bu tasarım hem maket olarak hem de bilgisayar ortamında kişiye gösterilerek onayı alınır. Ayrıca kişinin özel istek ve talepleri ön plana alınır. Gülüş tasarımında dişlerin formu ve yeni pozisyonları ile ilgili daha komplike bir tedavi izlenebilir.
Gülüş estetiği tedavisi, hastanın görüşleri ve yapılan model analizleri göz önünde bulundurularak planlanır. Bu planlama safhasında ne tür tedavilerin uygulanabileceği, ne kadar süreceği, alternatif tedavi yöntemleri ve tedavi sonrası süreç netliğe kavuşturulur. Ortodontik tedavi, dudak dolgusu, diş eti tedavisi, porselen kaplama, lamina kaplama, vb. birlikte uygulanabilecek diğer tedavi yöntemleri de belirlenir. Tedavi planı oluşturulurken, hasta – hekim iş birliği çok önemlidir. Hasta isteklerini açık bir şekilde ifade edebilmeli, hekim ise hem kişinin yüz hatlarına hem de tasarlanan görünüme ve hastanın beklentilerine en iyi şekilde cevap verebilmelidir.
Gülüş tasarımında hekimin göz önünde bulundurduğu bazı diziliş ve konumlama formları bulunmaktadır. Bunlar, bir nevi referans kriterleri olarak ele alınabilir.
Gülüş Hattı: Karşıdan bakıldığında kişinin ön dişlerinin uç noktalarına teğet olacak şekilde elde edilecek bir eğri, alt dudak eğriliği ile uyumlu olmalıdır.
Embraşurlar: İki diş arasında bir üçgen geometrisinde boşluk fark etmiş olabilirsiniz. Bu boşluğun adı embraşurdur ve kötü bir gülüş kriteridir. Gülüş tasarımında bu tür boşlukların yerine ince diş kesişim noktaları ve dikey hat dizaynı hedeflenir. Gülüşe artı bir değer katan önemli bir özelliktir.
Yatay Hizalama: Göz bebeklerinin her ikisinden geçen bir doğru olduğunu varsayarsak, dişleri ortalayan hayali bir doğruya paralel olması gerekir. Bu duruma yatay hizalama denir ve diş hekimlerinin temel tasarım kriterlerinden birisidir.
Simetriklik: Yüzü dikey olarak iki yana ayırdığımızda, sağ ve sol tarafların birbirleriyle simetrik özellik taşıması istenen bir özelliktir. Fakat yüzün tüm detaylarının simetrik olması gerekmez. Özellikle diş ve dudakların estetik görünümü için ön kesici dişlerin şekil ve boyutlarındaki uyuşmazlıkların giderilmesi mühimdir.
Dişeti Hattı: Dudağın üst kısmına paralel olacak şekilde tasarlanan diş eti hattı, dişlerinizi çevreleyen estetik bir tablo görünümü sunmalıdır.
Gülüş Genişliği: Tam olarak ön perspektiften bakıldığında, kişinin ön dişlerinin yanı sıra, arkaya doğru belirli oranda diğer dişlerinin de görünmesi gerekir. Bu sayede hem optimum diş dizilişi sağlanmış olur hem de ağız içerisinde istenmeyen bir durum olan karanlık alan ve köşelerin oluşumuna engel teşkil etmiş olur.
Kişiye özel dolgu olarak da adlandırılan inlay onlay dolgular, hastalıklı olan dişlerin restorasyonunda kullanılan bir tedavi yöntemidir.