Bize Ulaşın

Ağız Kuruluğu Neden Olur?

Ağız Kuruluğu Neden Olur?

Ağız kuruluğu neden olur sorusu, özellikle bu sorunla sıklıkla karşılaşan kişilerin sebebini çok merak ettiği önemli bir konudur. Nadiren de olsa bazı durumlarda ağız kuruluğu çok ciddi hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazen de gün içerisinde çok az su tüketmek gibi basit nedenler ağız kuruluğuna neden olur. Ancak genellikle uzun süreli olarak ağız kuruluğu yaşanması, diyabet gibi bazı kronik hastalıkların işareti olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle önce bu sorunun altında yatan neden araştırılmalı ve hiç vakit kaybetmeden hemen çözüm odaklı bir tedavi planına geçilmelidir.

Ağız kuruluğu, tıp literatüründe kserostomi olarak bilinen bir durumdur. Ağız içerisinde bulunan tükürük bezlerinin ağız ıslatmaya yetecek kadar tükürük salgılamamasından kaynaklanan bir istenmeyen sağlık sorunudur. Bu sorun ağız içerisinde yeterince tükürük üretiminin olmaması, ağızda yanma, yabancı cisim hissi ve tat alma bozukluğu gibi şikayetlere neden olur. Ayrıca ağız florasının bozulmasından kaynaklı diş ve diş eti hastalıklarının ortaya çıkması kaçınılmaz olabilir. Tükürük bezlerinden salgılanan ve saliva olarak bilinen tükürük içerisinde sodyum, su, kalsiyum, klorür ve potasyum gibi birbirinden önemli maddeler yer alır. İçerisinde yer alan bu maddelerden kaynaklı tükürük üretimi, aynı zamanda tüketilen yiyeceklerin sindirim sürecini başlatma konusunda etkin rol oynar. Aynı zamanda ağız içerisinde alkali bir ortam yaratarak, diş ve diş etleri üzerinde aside bağlı olarak plak oluşumu ve diş çürüğü gibi durumların önüne geçme konusunda da etkilidir.

Tükürük bezlerinden salgılanan tükürük oranı azaldığında, bir süre sonra ağız kuruluğu yaşanmaya başlar. Farklı ilaç kullanımı, susuzluk, kanser tedavisi, yaşlanma, stres, tütün ve tütün maddelerinin kullanılması gibi etkenler ağız kuruluğuna neden olabilir.

Ağız Kuruluğunun Sebepleri Nelerdir?

Ağız kuruluğunun kendisi başlı başına bir sağlık sorunu olarak karşınıza çıkabilse bile, başka sağlık problemlerinin ağız kuruluğuna neden olduğu da görülür. Ağız kuruluğunun başlıca nedenleri ise şu şekilde sıralanabilir:

İlaç Kullanımı:

Düzenli olarak kullanılan bazı ilaçlar ağız kuruluğuna neden olabilir. Bu ilaçlar arasında idrar sökücü ve antihistaminikler özelliği bulunan ilaçlar, antidepresanlar ve diğer bazı reçeteli ilaçlar ilk sırada bulunur. İlacın yan etkisine bağlı olarak yaşanan ağız kuruluğu genel olarak ilacın dozunun artması ile birlikte artış gösterir. Bu durum ilaç kullanımının sonlandırılmasından sonra ağız içerisindeki tükürük üretimi büyük ihtimalle normale döner.

Dehidrasyon (sıvı kaybı):

Ağız kuruluğu denildiğinde, günümüzde ilk akla gelen doğal olarak vücutta yaşanan sıvı kaybı gelir. Olması gereken miktardan daha az su içmek, yüksek ateş, terleme, ishal, güneş çarpması gibi bazı nedenler vücutta sıvı kaybına neden olabilir. Bu durumun ilk ve en önemli belirtisi ise susuzluk hissi yaşanmasıdır.

Diyabet:

Şeker hastalığının en önemli semptomlarından birisi ağız kuruluğu şikâyetidir. Kanda bulunan şeker seviyesinin yüksek seyretmesi, tükürük üretimini olumsuz anlamda etkileyebilir. Buna bağlı olarak hayatı olumsuz etkileyen ağız kuruluğu yaşanması kaçınılmaz olabilir.

Sinir Sistemi ve Beyin ile Alakalı Nedenler:

Beyin tümörü, boyun ve baş bölgesinde meydana gelen sinir hasarı gibi beyin ve sinir sistemi ile ilgili sağlık sorunları, ağız kuruluğu yaşanmasına neden olabilir.

Kanser Tedavisi:

Radyoterapi ve kemoterapi gibi kanser tedavisinde kullanılan yöntemler, ağız kuruluğu şikayetine neden olabilir. Bu durumda özellikle ağız ve yutak bölgesine uygulanan kemoterapi ve radyoterapiden sonra ağız kuruluğuna neden olacaktır.

Stres:

Stres, insan vücudundaki birçok doku ve organı aynı anda olumsuz etkileyebilme özelliğine sahiptir. Yaşanan bu durum tükürük bezlerini de doğrudan etkileyebildiği gibi, çok yoğun stres altında kalmak tükürük üretiminin büyük bir ölçüde azalmasına neden olabilir.

Burun Tıkanıklığı:

Burun tıkanıklığına bağlı olarak sürekli ağızdan nefes alma, horlama gibi durumlar ağız kuruluğuna neden olabilir.

Tütün Ürünleri:

Tütün ve tütün içeren ürünlerin kullanılması, tükürük bezlerinin ürettiği tükürük miktarını etkileyerek ağız kuruluğuna neden olabilir.

Tükürük Bezi Hastalıkları:

Tükürük bezi hastalıklarına bağlı olarak kişinin ağız içinde tükürük üretiminin azalması ve ağız kuruluğu yaşanması muhtemeldir. Tükürük bezi hastalıkları içerisinde ön plana çıkan Sjögren sendromu, ağızda ve gözlerde kuruluk yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca farklı sebeplere bağlı olarak tükürük bezlerinin ameliyatla alınması ağız kuruluğunun başlıca sebepleri arasında yer alır.

Optimum Bozukluklar:

Optimum bozuklukları bağışıklık sisteminin çalışması konusunda ortaya çıkan bir aksaklığa bağlı olarak, vücudun kendi dokularına saldırması sonucunda ortaya çıkan bir takım sağlık sorunları olarak ifade edilir. Söz konusu optimum bozukluklar, ağızda yer alan hücreleri doğrudan olumsuz şekilde etkileyebilir.

Ağız Kuruluğu ve Diş Sağlığı Arasındaki İlişkisi

Ağız kuruluğu, ağızda yeteri oranda tükürük yani saliva salgısı olmamasından kaynaklı görülen istenmeyen bir durumdur. Tükürüğün ağız içerisinde en önemli görevlerinden biri, ağızın nem dengesini ve ağız içi florasını etkin bir şekilde korumaktır. Buna bağlı olarak ağzın yeterince nemli olmaması durumunda dişlerde çürük, diş eti hastalıkları ve diş ağrılarının ortaya çıktığı görülebilir. Ayrıca tükürüğün bir diğer önemli özelliği ise ağızdan bakterileri ve yemek artıklarını uzaklaştırmaktır. Bu durum ise dişleri çürümeden ve aşınmadan koruyan son derece doğal bir süreç olarak ilerler. Ağızda yeteri miktarda tükürük üretiminin olmaması, zaman içerisinde dişlerde çürük meydana gelmesine neden olabilir. Bununla birlikte tükürük içerisinde bulunan potasyum ve kalsiyum gibi çeşitli mineraller sağlıklı bir diş ve diş etine sahip olma konusunda önemli bir yardımcıdır. Bu yüzden ağızda tükürük üretiminin yetersiz miktarda olması, zamanla diş ve diş eti hastalıklarının olumsuz etkileri ile karşı karşıya kalmasına neden olabilir.

Bu durumlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Tükürük bezlerinden yeterli oranda tükürük salgısı üretilmediği takdirde, dişler üzerinde plak oluşumu hızlanabilir,
  • Tükürüğün ağızda bakteri, mantar ve virüs gibi mikropları uzaklaştırıcı önemli bir özelliği vardır. Ağız kuruluğu yaşanması durumunda, ağızda enfeksiyon gelişme riski çok daha fazla artış gösterir,
  • Zaman içerisinde diş minesi zayıflayabilir. Bu durum ise diş ve diş etlerini çok daha hassas hale getirebilir. Dolayısıyla ağız içinde kuruluk yaşanır,
  • Ağız kuruluğu bulunan kişilerde, ağız içerisindeki mukoza tabakası normalden çok daha ince olabilir. Bu durum ise diş etlerinin hassaslaşmasına ve zaman içerisinde diş eti çekilmesine neden olabilir.

Ağız Kuruluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ağız kuruluğunun etkin tedavisi için yeterli miktarda su tüketimi çok önemli bir yere sahiptir. Ayrıca düzenli olarak sakız çiğnemek, ağız kuruluğu tedavisinde tükürük üretiminin yeterli miktarda artmasına neden olur. Bulunulan ortamın düzenli bir şekilde havalandırılması, burun tıkanıklığına bağlı olarak gelişen ağız kuruluğunun geçmesini sağlar. Ağız kuruluğunun çok uzun süre boyunca devam ettiği süre içerisinde, vakit kaybetmeden alanında uzman bir diş hekimine başvurmak da fayda vardır. Alanında uzman olan diş hekimi öncelikle hastanın tıbbi öyküsünü dinler. Bu durum ağız kuruluğu yaşanmasının hangi durumdan kaynaklanabileceğini tespit etme konusunda yardımcı olabilir. Örnek vermek gerekirse: diyabet gibi bir kronik hastalığı olan kişilerin ağız kuruluğu yaşaması durumunda, öncelikle diyabet hastalığı göz önünde bulundurularak bu duruma uygun bir tedavi planı uygulanması gerekir. Bununla birlikte ağız kuruluğunun tedavisinde, yüzeysel olarak uygulanabilen jellerin kullanılması da mümkündür. Bu jeller ağız içerisine uygulandığında, tükürüğe benzer bir etki yaratarak ağız içini nemlendirme özelliğine sahiptir. Ayrıca bazı pastilleri ile birlikte diş macunu ve gargaralar kullanmak, tükürük üretimini belli oranda uyarma konusunda oldukça etkilidir.

Ağız kuruluğu, en kısa süre içerisinde tedavi edilmediğinde diş çürüklerine ve diş eti iltihaplanmalarına neden olabileceği için, ağız kuruluğu şikâyeti yaşayan hastaların hiç vakit kaybetmeden alanında uzman bir diş hekimine başvurulması son derece önemlidir. Bu anlamda hangi diş kliniğine gittiğiniz ve diş hekiminizin bu konuda sahip olduğu uzmanlığı oldukça önemli bir kriterdir. Aksi takdirde ağız kuruluğu şikâyetinden kurtulmak mümkün olmayacağı gibi, hastanın başka diş sorunları ile karşı karşıya kalması kaçınılmaz olabilir.

Dentaliva bu konuda her zaman üst düzey kalite standartlarında hizmet anlayışı ile ön plana çıkan oldukça profesyonel bir diş kliniği olarak karşınıza çıkar. Uzun yıllara dayanan bu çalışma tecrübesi ve hastalarına verdiği değere bağlı olarak onlar için oluşturduğu huzur ve güven ortamı ile tüm diş tedavilerini kalitenin ışığında, gönül rahatlığı ile diş kliniğimizde yaptırabilirsiniz. Söz konusu ağız ve diş sağlığı olduğunda, en az sizin kadar özenli davranmayı ağız ve diş sağlığınıza dair sorunlarınıza akılcı çözümler sunmayı çalışma prensibi haline getiren Dentaliva ile en güzel gülüşler sizi bekliyor.

İletişim Formu
Randevunuzu hemen almak için WhatsApp’la ya da Bizi arayarak iletişime geçin..
+90 530 840 54 82
Bize Sorun!
Randevu Formu