Diş eti hastalıkları, periodontal hastalıklar olarak adlandırılmaktadır. Diş eti hastalıkları toplumda en sık görülen kronik hastalıklardır. Doğru ağız ve diş bakımı yapmadığımız sürece diş eti hastalıklarıyla karşılaşabiliriz.
Diş eti hastalıklarını tedavi etmediğimiz sürece diş kaybı yaşayabiliriz. Bu hastalıkları önlemek için günde iki defa dişlerimizi fırçalayıp diş ipi kullanabiliriz. Düzenli bir şekilde bir diş hekimine başvurarak diş eti hastalıklarından kurtulabiliriz.
Kişiler genellikle bu hastalıkların farkına varmazlar bu nedenle önlem almakta geç kalırlar. Diş eti hastalıklarının erken tedavi edilmesi çok önemlidir. Diş eti hastalıkları diş eti iltihabı ile başlar. En yaygın belirtileri ise diş eti bölgesinde kanamaların olmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde diş etlerinde şişlik, kızarıklık kanama ve çekilmeye yol açabilir. Zamanla diş boylarında uzama meydana gelebilir ve diş aralarında boşluklar oluşabilir buna bağlı olarak ağız kokusu meydana gelir.
İnsanların her birinin diş yüzeyinde ve diş aralarında bakteri birikmesi gözlenir. Bu bakteriler temizlenmediği takdirde zamanla diş taşlarına dönüşebilir. Diş taşları da diş eti iltihaplarına sebebiyet verir. Zamanla bu sorunlar çözülmediği sürece dişler sallanmaya, dişleri çevreleyen diş etleri çekilmeye ve diş kayıpları gerçekleşmeye başlar. Diş eti hastalıkları belirtileri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Diş eti hastalıkları, dişlerin düzenli olarak temizlenmediği zaman ortaya çıkabilecek rahatsızlıklardır. Dişler fırçalanmadığı sürece gıda parçacıkları dişlerin arasında kalır. Dişlerin arasını temizlemediğimizde bakteriler oluşur ve bu bakteriler zamanla plağa dönüşür. Bu şekilde temizlik ve tedavi yapılmadığı takdirde sürekli olarak diş eti hastalıklarıyla karşılaşırız. Diş eti hastalıklarının başlıca nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Diş eti hastalıklarının, pek çok türü bulunmaktadır. Enfeksiyon tiplerine bağlı olarak hastalık türleri değişmektedir. Şimdi sizlere periodontal hastalık tiplerinden bahsedelim.
Gingivitis
Gingivitis diş eti hastalıklarının başlangıç evresidir. Gingivitis belirtileri diş etinde ödem, kırmızılık, kendiliğinden kanama ve ağız kokusudur. Hafif seyreden bir rahatsızlıktır. Ağız hijyenini sağlayarak tedavi edilir. Gingivitis tedavi edildiği takdirde diş etlerindeki iltihaplanma ortadan kalkar.
Kronik Periodontitis
Dişleri destekleyen dokuların enfeksiyona bulaşıp yıkıma uğradığı hastalıktır. Bu hastalık yavaş ilerleyen ve belirtilerinin fark edilmediği bir türdür. Bu nedenle hastalar bunu göz ardı eder ve tedaviye geç kalabilirler. Toplumda yetişkin bireylerin çoğunda görülen bir hastalıktır. Kronik periodontitisin en yaygın belirtileri koyu kırmızı ya da morumsu diş eti rengi, diş eti çekilmesi, dişlerde aralanma, dişlerin sallanması, fonksiyon bozukluğu, abse oluşumu, ağız kokusu ve estetik bozukluk olarak sıralanabilir. Hastalık başlangıç seviyesinde ise cerrahi tedavi gerekmez ancak ileri seviyede ise cerrahi tedaviye ihtiyaç duyulabilir.
Agresif Periodontitis
Bu hastalık türü kronik periodontitislere göre daha seyrek görülür. Genetik faktörlerin etkili olduğu bir hastalık türüdür.
Sistemik Hastalıklarla Birlikte Görülen Periodontitisler
Metabolik hastalıklar çeşitli kan hastalıkları gibi rahatsızlıkların ağız içindeki belirtileri olarak bilinmektedir. Bu hastalıkların tedavileri ilgili doktorla beraber yönetilir. Kişilerin enfeksiyona çok açık olduğu durumlarda diş eti hastalığı daha çok şiddetlenir ve kontrol altına alınması daha güç hale gelir.
Nekroz Oluşturan Periodontal Hastalıklar
Nekroz dişlerin arasındaki boşluğu dolduran diş etlerindeki kayıplara denir. Bunlara tedavi yöntemleri uygulanmadığı zaman kemik kaybına neden olabilir. Bu hastalık türlerinde şiddetli ağrılar görülür.
Diş Eti Apsesi ve Periodontal Apseler
Diş etine yabancı cisimlerin batması sonucu diş etinde apse oluşur. Dişteki apse ilerlerse kemik yıkımı ve diş kayıpları görülebilir. Diş etlerinde kırmızı renk değişimleri oluşur. Ayrıca diş çevresinde ağrı ve şişlik meydana gelir.
Diş eti hastalıkları, dişlerin bakımının düzgün yapılmaması sonucundan diş aralarında oluşan birikintiler ile başlar. Diş hekimleri, diş hastalıklarının tedavisi yapılırken öncelikle bu birikintileri temizler. Hekimler bu hastalıklara yol açan plakların temizlenmesi yöntemini hastalarına gösterirler.
Basit seviyedeki sorunlarda bu tedavi yöntemleri yeterli olacaktır. Ancak çekilmiş diş etleri gibi büyük sorunlar var ise hekimler cerrahi müdahaleye başvururlar. Hastalığın boyutuna bağlı olarak ağrısız, kanamasız, dikişsiz tedavi yöntemleri uygulanabilir. Tedavi bittikten sonra hastalar belli aralıklarla kontrol edilir. Tedavinin başarılı olabilmesi için hastalarında ağız bakımlarına dikkat edip kontrollerini düzenli olarak yaptırması gerekir.
Diş eti hastalıklarını önleyebilmek için ağız bakımı hakkında bilinçlenmemiz gerekir. Ağız hijyenini sağlayabildiğimiz sürece diş eti hastalıklarından kaçınmış oluruz. Beslenme faktörü diş eti hastalıklarında önemli bir yere sahiptir. Sağlıklı beslenmek her zaman diş yapısını korur ve daha sağlıklı dişlere sahip olmamıza yardımcı olur.
Ağız ve diş sağlığı için 6 ayda bir mutlaka diş hekimine görünmemiz gerekir. Özellikle yaş ilerledikçe ağız ve dişlerde fizyolojik doku kaybı olacağından erken dönemlerde yapılan düzenli diş kontrolleri doku kayıplarının daha az olmasını sağlayacaktır.
Erken yaşlarda dişlerimize ne kadar çok özen gösterirsek ilerleyen yaşlarda o kadar sağlıklı dişlere sahip oluruz.